Tüp Mide Ameliyatı

Obezite insan yaşamını pek çok açıdan olumsuz etkileyen bir hastalık olarak çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir ve bu sorunlardan tüp mide ameliyatı ile kurtulmak büyük ölçüde mümkündür. Mide küçültme ameliyatı olarak da bilinen tüp mide ameliyatı laparoskopik yöntemlerle gerçekleştirilir ve fazla kiloların uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Tüp mide ameliyatı ile mide boyutu küçülür ve alınan besin miktarı azalacağından hastalar kilo kaybı yaşayabilir.

Obezite kalp hastalığı, yüksek tansiyon ya da diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini de artırdığı için aşırı kilolardan kurtulmak bu hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir ve aynı zamanda bu hastalıklara sahip olan kişilerin iyileşme sürecini de hızlandırabilir. Yani tüp mide ameliyatı sayesinde yalnızca estetik sorunlar değil, ciddi sağlık sorunları da ortadan kaldırılabilir. Bugüne kadar yapılan araştırmalar tüp mide ameliyatı sonrasında uyku apnesi gibi hastalıkların da iyileştiğini göstermiştir. Ayrıca tüp mide ameliyatı sonrasında hastalar kendilerini ruhsal olarak da iyi hissedebilir, kaybettikleri özgüveni geri kazanabilirler.

Operasyon başarısı son derece yüksektir. Tüp mide ameliyatı olup pişman olanlar başarılı operasyonlar göz önünde bulundurulduğunda oldukça azdır. Tüp mide ameliyatı tek başına uygulanabileceği gibi diğer bariatrik cerrahi tedavi yöntemleriyle birlikte de uygulanabilir. Nitekim tüp mide ameliyatı nedir bilmek, kilo verme sürecindeki ilk adımınız olabilir!

Tüp Mide Ameliyatı Nedir?

Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi bir prosedür olan tüp mide ameliyatı fazla kilolardan kurtulmak için en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Sleeve gastrektomi olarak da adlandırılan bu yöntemde mide, yemek borusunun devamı gibi olacak şekilde tüp haline getirilir. Bir başka ifadeyle mide küçültme ameliyatı ya da tüp mide ameliyatı ile midenin hacmi küçültülür, mide tüp ya da muz şeklinde bir görünüm kazanır. Yani mide bir kese olmaktan çıkarılarak yemek borusunun ve bağırsakların uzantısı haline gelir. Laparoskopik olarak gerçekleştirilen tüp mide ameliyatı ile midenin bir kısmı çıkarılır. Bu işlem sonrası besin ve kalori alımının azalması ile birlikte hastaların kilo vermesi beklenebilir. Tüp mide ameliyatı sonrasında yalnızca midenin küçülmesi değil, aynı zamanda açlık hormonlarının ciddi şekilde baskılanması da söz konusudur. Bu da kilo kaybını teşvik eden bir diğer faktördür.

Tüp mide ameliyatı obezite ile mücadelede etkili bir yöntem olarak obezite kaynaklı sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olabilir. Fakat bunun için hastaların tüp mide ameliyatı sonrası da beslenme alışkanlıklarına özen göstermesi, belirli yaşam tarzı değişikliklerine riayet etmesi gerekir. Ayrıca obezite ameliyatı her hasta için uygun değildir. Bu yüzden tüp mide ameliyatı için karar verilmeden önce uzman hekim tarafından kapsamlı muayene gerçekleştirilmesi, hastanın tüp mide ameliyatı için uygun olup olmadığının detaylı şekilde incelenmesi gerekir. Özellikle morbid obezite gibi hastalıklarda, tüp mide ameliyatı sonrası hasta yorumları operasyonun başarısını gösterir niteliktedir.

Tüp mide ameliyatı genellikle gastrik bypass ile karıştırılsa da aslında ikisi farklı prosedürleri içerir. Tüp mide ameliyatında midenin bir kısmı tamamen çıkarılırken, gastrik bypass operasyonunda küçük hacimli bir mide oluşturulmakta, tüketilen besinler mideyi atlayarak, yani bypass ederek ince bağırsağa ulaşmakta, bu sayede kilo kaybı amaçlanmaktadır.

Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Tüp mide ameliyatı günümüzde açık cerrahi yöntemle değil, laparoskopik yöntemle gerçekleştirildiğinden hem işlem süreleri hem de iyileşme süreci kısalmıştır. Ayrıca tüp mide ameliyatı nasıl yapılır bilmek, hastaların bu işleme karşı olan korkularını ve endişelerini yenmelerine yardımcı olabilir. Her ne kadar uygulama adımları hastadan hastaya değişebilecek olsa da tüp mide ameliyatı sırasında izlenen adımlar genellikle şu şekildedir:

• Hasta genel anestezi altına alınır,
• Hastanın karın bölgesinden, hastanın durumu da göz önünde bulundurularak 1 ya da maksimum 4-5 delik açılarak içeri girilir,
• Bu işlem bazen robotik cihazlar kullanılarak yapılabilmekle birlikte, kesiler çok küçük olduğundan operasyon sonrası estetik bir sorun oluşmaz,
• Midenin olması gerekenden daha çok küçültülmesi birtakım sorunları da beraberinde getirilebileceğinden, yemek borusunun devamına kalibrasyon tüpü adı verilen bir tüp yerleştirilir, bu tüp sayesinde darlık riski ortadan kaldırılmış olur,
• Özel aletler yardımıyla midenin bir kısmı boydan boya kesilerek çıkarılır,
• Kalibrasyon tüpü çıkarıldıktan sonra midede herhangi bir kanama ya da kaçak olmadığından emin olunur ve operasyon sonuçlandırılır.

Tüp mide ameliyatı genel anestezi altında yapıldığından hastaların ağrı ya da acı hissetmesi gibi bir durum söz konusu değildir. “Tüp mide ameliyatı kaç saat sürüyor?” sorusuna 45 ile 60 dakika cevabı verilebilir. Fakat hazırlık ve uyandırma aşaması da göz önünde bulundurulduğunda bu süre 2 saate kadar ulaşabilir.

Operasyon laparoskopik yöntemle yapıldığından karın kasları ya da karın zarında kesi bulunmaz ve bu sebeple tüp mide ameliyatı sonrası çok fazla ağrı olmaz. Karın bölgesinde hissedilen basınç da birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçer. Gerekli görülen durumlarda ağrı kesiciler reçete edilebilir. Operasyonun yapıldığı günün akşamı hastalar yavaş yavaş yürümeye başlayabilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Tüp mide ameliyatı ile birlikte midenin hacminin küçültülmesinin yanı sıra, midede bulunan ve açlık hormonunun salgılanmasını sağlayan kısım da alınır. Dolayısıyla hastalar daha az acıkır ve daha az besinle daha hızlı şekilde doyar. Zaten kilo kaybetmeyi sağlayan şey de büyük ölçüde budur. Fakat hastaların kilo verme sürecini sağlıklı bir şekilde geçirebilmesi için tüp mide ameliyatı sonrası beslenme alışkanlıklarına dikkat etmesi gerekir.

Tüp mide ameliyatı olanlar farklı özelliklere sahip olduklarından, beslenme programının da kişiye özel olarak, bir diyetisten eşliğinde planlanması gerekir. Ameliyat sonrası sıvı gıdadan katı gıdaya geçiş yaklaşık olarak 2 ay sürer. İlk 1 ay tamamen sıvı ve yumuşak gıdalar tüketilmekle birlikte, tüp mide ameliyatı 1 ay sonra beslenme programlarına bazı katı gıdaların girmesine izin verir. 2 aydan sonra ise beslenme yavaş yavaş normale dönmeye başlayabilir. Tüp mide ameliyatı olan hastalar beslenme alışkanlıkları ile ilgili olarak şu önemli noktalara dikkat etmelidir:

• Özellikle ameliyattan sonra başta B12 olmak üzere vitamin ve protein bakımından zengin sıvı gıdalar tüketilmelidir,
• Yağlı ve yüksek kalorili gıdalardan uzak durulmalıdır,
• Birinci ve ikinci hafta tanesiz sıvı gıdalar, ikinci ve üçüncü hafta püre haline getirilmiş gıdalar tüketilmeli, ardından da yavaş yavaş katı gıdalara geçilmelidir,
• Azar azar ve sık sık olacak şekilde bir beslenme düzeni planlanmalıdır,
• Yavaş yavaş yenmeli, yiyecekler iyice çiğnenerek tüketilmelidir,
• Yiyecekler çok soğuk ya da çok sıcak tüketilmemelidir.

Bu kurallara uygun olarak beslenmek tüp mide ameliyatından sonra kilo vermenize yardımcı olabilir. Tüp mide ameliyatı sonrası operasyon başarısı da buna bağlı olarak ortaya çıkacaktır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Yasaklar Nelerdir?

Hastalar için tüp mide ameliyatı sonrası yasaklar genellikle beslenme alışkanlıkları ile ilgilidir. Bu alışkanlıklara uyulmazsa, tüp mide ameliyatı riskleri beraberinde getirebilir. Ameliyatın etkilerini kısa sürede görebilmek için hastaların riayet etmesi gereken yasaklar şunlardır:

• Yüksek karbonhidratlı ya da şeker içeren gıdalardan ve içeceklerden uzak durulmalıdır,
• Mide şişkinliği ya da rahatsızlık yaratabileceğinden kafein içerikli ya da asitli içecekler tüketilmemelidir,
• Kilo kontrolü üzerinde olumsuz etkilere neden olacağından alkollü içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır,
• Midede tahriş yaratmaması için acı ve baharatlı yiyecekler tüketilmemelidir,
• Sindirimi zorlaştıran, ağır ya da yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır,
• Öğün sırasında aşırı sıvı tüketilmemeli, sıvı tüketimi öğünlerden önce ve sonra olacak şekilde planlanmalıdır,
• Doktor tarafından reçete edilmeyen hiçbir takviye ya da ilaç kullanılmamalıdır.

Tüm bunlara ek olarak tüp mide ameliyatı sonrasında ilk 2 ay ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı, cinsel ilişkiye girilmemeli ve 1 ay boyunca araba kullanılmamalıdır. Tüp mide ameliyatı sonrası korse kullanımı ise doktor tavsiyesi olmadığı sürece gerekmez.

Hastalar için tüp mide ameliyatı 10 yıl sonrası tamamen bu kurallara ne kadar uyulduğu ile ilgilidir. Hem beslenme hem de yaşam tarzı değişiklikleri korunduğu sürece hastaların tekrardan obezite sorunu yaşanması ihtimali son derece düşüktür. Yani hastalar bu kurallara ne kadar uyarsa, o kadar kilo verebilir.

Tüp Mide Ameliyatı Zararları Nelerdir?

Tüp mide ameliyatı laparoskopik yöntemlerle yapılır ve açık cerrahi yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen operasyonlara göre çok daha az risk barındırır. Fakat hemen hemen tüm cerrahi girişimlerde olduğu gibi nadir gelişen birtakım komplikasyonlardan bahsedilebilir. Yine de tüp mide ameliyatı zararları ile değil, faydaları ile öne çıkan bir uygulamadır. Tüp mide ameliyatı sırasında ya da sonrasında yaşanabilecek nadir komplikasyonlar şunlardır:

• Aşırı kanama ya da kan pıhtılaşması,
• Enfeksiyon,
• Genel anesteziye bağlı komplikasyonlar,
• Akciğerde meydana gelen komplikasyonlara bağlı solunum problemleri,
• Bağırsaklarda tıkanıklık,
• Safrada taş oluşumu.

Tüm bunlara ek olarak kusma, ülser, fıtık, ishal, asit reflü, yetersiz beslenme ve hipoglisemi gibi problemler de tüp mide ameliyatı sonrasında nadir olarak ortaya çıkabilir. Elbette bu komplikasyonların tamamı son derece nadir şekilde gerçekleşir ve uzman doktor seçimi ile bu riskleri ortadan kaldırmak mümkündür.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Kaçak Belirtileri Nelerdir?

Tüp mide ameliyatı sırasında midenin bir kısmı çıkarıldıktan sonra mide dikilir ya da zımbalanır. Eğer zımbalanan ya da dikilen yerlerde bir kaçak oluşursa, mide asidi ve hatta mide içeriği karın bölgesine sızabilir. Hastalar için tüp mide ameliyatı sonrası kaçak belirtileri en çok 5 ila 8. günde ortaya çıkar. 10 gün geçtikten sonra ise herhangi bir kaçak oluşması durumu söz konusu değildir.

Tüp mide ameliyatı sonrasında en çok görülen kaçak belirtileri mide bulantısı, ateş, solunum problemleri ve karın ağrısıdır. Bu belirtilerden yalnızca bir tanesi ortaya çıkabileceği gibi birkaç tanesi de birlikte bulunabilir. Tüp mide ameliyatı sonrasında kaçak çok acil bir durum olmamakla birlikte vakit kaybetmeden bir doktora başvurmakta fayda bulunur. Yapılan tetkikler sonrasında eğer gerçekten bir kaçak olduğuna kanaat getirilirse, ikinci bir ameliyatla ya da ameliyatsız olarak bu tüp mide ameliyatı kaçaklarını ortadan kaldırmak mümkündür. Fakat yönteme tetkikler sonrası karar verilecektir. Kaçak nedeniyle tüp mide revizyon ameliyatı olanlar için tekrardan kaçak oluşması gibi bir durum genellikle söz konusu olmaz.

Tüp Mide Ameliyatı Fiyatları

Tüp mide ameliyatı kişiden kişiye farklılık gösteren prosedürleri içerir. Çünkü her insanın genel sağlık durumu, vücut yapısı ya da beklentileri farklıdır. Bu yüzden tüp mide ameliyatı fiyatı hakkında da doğrudan ya da ortalama bir rakam vermek mümkün değildir. Tüp mide ameliyatı fiyatlarını etkileyen şehir, cerrah seçimi ve uygulama tekniği gibi çok sayıda faktör bulunur. Bu yüzden tüp mide ameliyatı için fiyat vermeden önce uzman cerrahın kapsamlı bir değerlendirme yapması gerekir. Bu değerlendirme sonrasında hasta hem ameliyatın nasıl olması gerektiği hem de tüp mide ameliyatı fiyatları hakkında bilgilendirilecektir.

Tüp mide ameliyatı insan hayatını doğrudan etkileyen bir operasyondur. Bu yüzden cerrah seçiminin hayati öneme sahip olduğunu unutmamak gerekir. Tüp mide ameliyatı olacak tüm hastaların ilk olarak önemsemesi gereken şey kendilerini alanında uzman ve deneyimli bir cerraha emanet etmektir. Aksi halde ortaya insan hayatını da tehdit edebilecek çok ciddi sorunlar çıkabilir. Eğer siz de tüp mide ameliyatı prosedürleri hakkında bilgi almak ya da kapsamlı muayene için randevu oluşturmak isterseniz, hemen şimdi bizimle iletişime geçebilirsiniz.