Gastrik Bypass
Gastrik bypass sonrasında kilolarınızdan kolayca kurtulabilirsiniz. Asst. Prof. Dr. Vahit Mutlu ve ekibi, bu operasyon ile sizi sağlıklı bir yapıya ve fit bir görünüme kavuşturur.
İçindekiler
Obezite tedavisindeki cerrahi yöntemlerin sayısı zaman içerisinde artış gösterir. Aynı zamanda mevcut cerrahi işlemler, modern teknolojik yöntemler sayesinde daha konforlu şartlarda yapılır. Gastrik bypass da modern yöntemlerle yapılan operasyonlardan biridir. Gastrik bypass ameliyatı, obezite cerrahisinde sıklıkla tercih edilir. Operasyon sırasında mide, normal kapasitesi ile kıyaslandığında ciddi oranda küçülür. Bu müdahale neticesinde besin emiliminde de azalma meydana gelir.
“Gastrik bypass nedir?” diye araştırma yapanlar, bu işlem sonunda ne kadar kilo vereceklerini merak eder. Aynı zamanda kilo vermenin kalıcı olup olmayacağı da araştırılır. Bu operasyon neticesinde kaybedilen kilo bir hayli yüksektir. Gıda alımı, iştah kapanması neticesinde yüksek oranda azalır.
Gastrik bypass operasyonunun farklı tipleri vardır. Bunlardan biri roux en y yöntemidir. Bir diğeri ise mini gastrik bypass tekniğidir. Her iki tekniğin de belli farklılıkları vardır. Mini gastrik bypass yönteminde roux en y ile kıyaslandığında oluşturulan yeni mide daha büyüktür. Tek bağlantı olması da mini gastrik bypassı daha kolay bir operasyon olarak öne çıkarır.
Hastanın sağlık geçmişi hakkında edinilen bilgiler, hangi ameliyatın yapılacağına karar verilmesinde etkilidir. Aynı zamanda hastanın kilosu ve mevcut rahatsızlıkları da göz önüne alınır. Hasta, ameliyatın gereklilikleri hakkında hekim tarafından bilgilendirilir. Hekimin anlattıklarına göre hastanın sürece kendini hazırlaması önemlidir. Özellikle psikolojik açıdan hastanın sürece hazırlıklı olması için gerekli durumlarda profesyonel destek alınmasına da ihtiyaç vardır.
Gastrik bypass işleminin kökeni 1960’lı yıllara kadar dayanır. Bu yıllarda ülseri ortadan kaldırmak için mide ameliyatları yapılır. 1960’lı yıllardan sonraki dönemlerde günümüzdeki operasyonlar uygulanmaya başlanmıştır. Roux-en-Y bağırsak kolunun da müdahale sırasında mideye bağlanması neticesinde, şimdiki ameliyat prosedürüne geçiş yapılmıştır. Dünyanın pek çok yerinde en yaygın obezite cerrahisi yöntemi gastrik bypasstır (1).
Gastrik Bypass Ameliyatı Olmak İsteyenlerin Hangi Şartları Taşıması Gerekir?
“Gastrik bypass ameliyatı nedir?” sorusuna yanıt arayanlar, kendilerinin şartları sağlayıp sağlamadığını da merak eder. Bu noktada ilk olarak vücut kitle indeksine bakılır. Vücut kitle indeksi 40 olmalıdır. Ancak vücut kitle indeksinin daha düşük olması halinde de müdahale yapılabilir. Eğer hastanın hayatını olumsuz etkileyen ve kiloya bağlı rahatsızlıklar varsa, vücut kitle indeksi 40’ın altında olabilir.
Diyet, egzersiz gibi yöntemlerin işe yaramaması; diyabet, eklem problemleri gibi nedenler de gastrik bypass müdahalesini zorunlu kılar. Ancak bazı durumlarda hekimin bu müdahaleyi gerçekleştirme şansı olmaz. Hastanın alkol ve madde bağımlılığı problemi olması halinde ameliyat yapılmaz. Ayrıca psikolojik rahatsızlıklar, daha önceki rahatsızlıklar da operasyona engel olabilir. Hekim, kapsamlı bir analiz neticesinde riskleri değerlendirir. Hastanın mevcut koşullarına göre olumlu ya da olumsuz karar alınır.
Gerekli durumlarda revizyon ameliyatı olarak da gastrik bypass yapılması mümkündür. Daha önce farklı bir obezite cerrahisi tekniği uygulandıktan sonra hastanın şikâyetleri olabilir. Ayrıca yeterince kilo verilmemesi de olası durumlardan biridir. Böyle durumlarda revizyon operasyonu yapılır.
Ameliyata uygun hale gelmesi için hastanın birtakım tedaviler görmesi söz konusu olabilir. İlaç tedavileri, terapi gibi farklı yöntemler, sürece hazırlık için uygulanır. Aynı zamanda hastanın yakın çevresinin de sürece hazır olması ve ona destek vermesi önemlidir.
Gastrik Bypass Nasıl Yapılır?
“Gastrik bypass nasıl yapılır?” diye merak edenlerin sayısı bir hayli fazladır. Kişiler, bu operasyon sonrasında özellikle midelerinde nasıl bir değişim olacağını merak eder. Bu değişimi öğrenmek, hastanın süreci kabullenip kabullenemeyeceğini anlaması açısından da önemlidir. Laparoskopik cerrahi yöntemi kullanılarak ameliyat yapılır. Hastanın karnında 1 cm genişliğine sahip dört delik açılır. Gerekli durumlarda delik sayısı altıya kadar çıkar.
Mide poşu, müdahale sonrasında %95 oranında küçülür. İnce bağırsağa bağlanan yeni midede emilim ciddi anlamda azdır. Kesilen mide, vücuttan çıkarılmaz. Böylece mide salgıları vücutta yer almaya ve fayda sağlamaya devam eder.
“Gastrik bypass ameliyatı kaç saat sürer?” sorusu da akıllara takılabilir. Müdahale süresi en az bir saattir. Hastanın durumuna göre süre, üç saate kadar çıkabilir.
Mide bypass işlemi sırasında genel anestezi uygulanarak hastanın acı ya da ağrı hissetmemesi sağlanır. Mide küçültülürken ince bağırsağın da bir bölümü alınır. Kalan kısım, midenin küçülen alanına dikilir. Gastrik bypass sonrası hastanede kalış süresi 3-4 gündür. Müdahale sonrası diyetisyen hekim devreye girer ve hastaya beslenme planı oluşturulur. En az bir yıl, diyetisyen tarafından hastanın takip edilmesi gerekir. Ayrıca psikiyatri, endokrinoloji hekimleri tarafından da hastanın izlenmesi önemlidir.
Gastrik Bypass Ameliyatının Avantajları Nelerdir?
Gastrik bypass fiyat ve daha pek çok açıdan avantajlı bir ameliyattır. Yapılacak cerrahi müdahale neticesinde ince bağırsak üzerinden besin emilimi azalır. Böylece kilo alımı daha kolay bir şekilde önlenir. “Gastrik bypass nasıl yapılır?” diye bir endişe söz konusu olduğunda hastalar, işlem sırasında genel anestezi altında olmanın avantajını fark etmelidir. Böylece operasyon sırasında herhangi bir şey hissetmezsiniz.
Operasyonun tüp mide ameliyatından farkı da pek çok kişi tarafından merak edilir. Özellikle geri dönüşüm yönüyle bu iki cerrahi müdahale birbirinden ayrılır. Gastrik bypass, geri dönüştürülebilir bir cerrahi işlemdir. Bu yönüyle daha avantajlı olarak değerlendirilebilir.
Cerrahi işlem sonrasında yüksek kolesterol probleminin hastaların birçoğunda ortadan kalktığı tespit edilmiştir. Yüksek tansiyon, uyku apnesi, tip 2 diyabet de büyük oranda ortadan kalkar. Eklem problemleri, bacakta şişme gibi sorunlarda da iyileşme söz konusu olur.
Kilo kaybının hızlı bir şekilde gerçekleşmesi neticesinde hasta, rahat hareket etmeye başlar. Aynı zamanda aşırı kiloya bağlı özgüven problemleri de ortadan kalkar. Hasta, en fazla kiloyu ilk aylarda verir. İlk 2 yıl içerisinde fazla kiloların önemli bir kısmı kaybedilir. Geriye kalanlar ise zaman içerisinde kolayca verilir.
Gastrik Bypass Zararları Nelerdir?
Gastrik bypass ameliyatı olanların yorumları genellikle olumludur. Hastaların çoğu, hekim önerilerine uyarak ve doğru beslenerek kilo kaybeder. Ancak bazı durumlarda yan etkiler de söz konusu olabilir. Risklerle karşı karşıya kalmamak için her zaman alanında profesyonel bir hekim tarafından operasyonun yapılması gerekir.
Cerrahi işlem sonrasında diğer ameliyatlarda da sıklıkla ortaya çıkan komplikasyonlar meydana gelebilir. Aynı zamanda gastrik bypass işlemine özel riskler de ortaya çıkabilir. Gastrik bypass ameliyatı olanlar enfeksiyon problemi ile karşılaşabilir. Enfeksiyonun; yara yerlerinde, bağırsaklarda ya da batın içinde görülmesi mümkündür. Uygun cerrahi koşullarda bir operasyon yapılırsa enfeksiyon riski ortadan kalkar.
Kanama, gastrik bypass olanlar için bir risk olarak değerlendirilir. Ameliyat sırasında damarlarda sonradan kanama olması mümkündür. Böyle bir durumda cerrahi işlem tekrarlanır. Karın fıtığı olası problemler arasındadır. Bağırsakların kesilmesi ve yeni mideye adapte edilmesi nedeniyle fıtık oluşabilir. Operasyon sırasında hekim tarafından fıtık oluşumunun önlenmesi için gerekenler yapılır. Kan pıhtılaşması da riskler arasında yer alır. Bu riskin önlenmesi adına hastaya kan sulandırıcı verilir.
Anastomoz sızıntısı, anastomotik darlık, ülser, dumping sendromu gibi riskler de yaşanması muhtemeldir. Vitamin ve mineral eksiklikleriyle de karşılaşılır. Ancak yaşanması muhtemel sorunlar için tüm tedbirler hekim tarafından alınır. Vitamin ve mineral destekleri, ilaç takviyesi gibi yöntemler sayesinde ameliyat sonrası süreç oldukça konforlu geçer.
Gastrik Bypass Ameliyatından Sonra Diyet Yapılır mı?
Gastrik bypass sonrası beslenme sürecinde pek çok detaya dikkat edilmesi gerekir. Dikkat edilmesi gerekenlerin başında öğün sayısı gelir. Günde üç öğün yemek yemek, cerrahi işlem sonrasında daha uygundur. Gastrik bypass beslenme sürecinde protein ağırlıklı bir beslenme programı uygulanır. Sonrasında tahıl içerikli gıdalar tüketilir.
Operasyon sonrasında sıvı gıda alımını ilk iki hafta boyunca sürdürmek gerekir. Üçüncü haftadan itibaren püre formunda olan gıdalar tüketilir. Cerrahi işlem sonrası beşinci haftaya kadar bu şekilde devam edilir. Hasta, her gün 1,5 litre su içmelidir. Ancak su, yemeklerden iki saat önce ya da sonra tüketilmelidir. Yeterince sıvı alınmaması, baş ağrısı ve halsizlik gibi problemleri ortaya çıkarır.
Az kalori alınacağı için besinlerin vitamin ve mineral açısından zengin olması önemlidir. Süzme peynir, sütlü tahıl gibi besinler, püre ile beslenme sürecinde uygundur. Şekerli gıdalar, toz şeker gibi gıdalar tüketilmemelidir. Kilo kaybı sürecinde gıdaların yavaş bir şekilde yenmesi de önemlidir. Yaklaşık 45 dakikalık bir sürede yemeği yemek uygundur. Doyduğunuz anda yemeği mutlaka bırakmalısınız. Gün içerisinde yediğiniz her şeyi not almanız da bu süreçte önemlidir. Beslenme ile ilgili olumsuzluklar konusunda hekiminize mutlaka bilgi vermelisiniz.
Sağlıklı beslenme sürecinde egzersiz de yapabilirsiniz. Bu sayede kasların zayıflaması engellenir. Ayrıca sarkma problemi de bir nebze engellenebilir. Ameliyat sonrasında çok ağır egzersizlerden kaçınmak gerekir. Hafif tempolu yürüyüş ilk aşamada uygundur. Sonrasında hekiminizin de fikrini alarak farklı sporlara geçebilirsiniz.
Diyet sırasında kızartmalardan, atıştırmalıklardan uzak durmalısınız. Paketli gıdalar tüketmek de cerrahi işlem sonrası için uygun değildir. Asitli içecekler, aşırı sıcak ya da soğuk yemekler; bu süreçte tüketilmemelidir.
Cerrahi müdahale sonrasında kahvaltıda şekersiz süt tüketilebilir. Püre ile beslenme aşamasına geçildikten sonra ara öğünde yumuşak peynir yiyebilirsiniz. Öğlen blenderdan geçirilmiş yağsız peynir, ikinci ara öğünde yine blenderdan geçirilmiş şekersiz yoğurt tüketilebilir. Akşam yemeği için süt tozu, et, krema kıvamında çorba uygundur. Et, blenderdan geçirildikten sonra yenmelidir.
Dördüncü haftadan sonra haşlanmış yumurta yemek mümkündür. Makarna, yumuşak etler, püre sebzeler de artık tüketilebilir. İlerleyen aşamalarda katı diyet aşamasına geçilebilir. Ancak sert geçişler yerine kademe kademe ilerlemekte fayda vardır. Öte yandan kilo alımını engellemek için yüksek kalorili besinlerden uzak durmalısınız. Margarin, tereyağı, cips gibi gıdalar, katı gıda aşamasında bile uygun değildir. Diyetinizi korumak için diyetisyen kontrollerinizi aksatmamaya özen göstermelisiniz.
Gastrik Bypass ve Tüp Mide Ameliyatı Arasındaki Farklar
Tüp mide ve gastrik bypass arasında bazı farklılıklar vardır. Tüp mide işlemi sırasında bağırsaklara herhangi bir müdahale söz konusu değildir. Diğer işlemde ise bağırsak, mide poşusuna bağlanır. Tüp mide işleminde muza benzer bir yapı oluşturulur. Ancak diğer operasyonda küçük bir tüp mide meydana getirilir.
Tüp mide işleminde sindirim düzeninde bir değişim olmaz. Ancak diğer işlemde sindirim sistemi tamamen değişir. İki operasyon arasında benzerlikler de vardır. Cerrahi müdahale sonrası hastanede kalma süresi hemen hemen aynıdır. Tüp mide işlemi sonrasında takviye vitamin ve mineral alımı kısa sürelidir. Ancak diğer işlemde ömür boyu vitamin ve mineral takviyesi alınması gerekir. Hasta, en az 2 tane takviye almalıdır.
Cerrahi müdahale sonrasında ortaya çıkan belirtiler ortaktır. Mide bulantısı ve kusma sıklıkla yaşanır. Aynı zamanda ishal ya da kabızlık da yaşanır. Bu sorunlar, doğru beslenme ile kolay bir şekilde ortadan kalkar.
Obezite cerrahisi sonrasında hekimlerin önerilerine uygun hareket edilmelidir. Bir gün sonra yavaş tempoda yürüyüşler, kan pıhtılaşmasının engellenmesi açısından önemlidir. Yaklaşık dört hafta içinde normal hayata geri dönmek mümkündür. Aerobik gibi sporlar için birkaç hafta beklemek gerekir. Altı haftalık süre boyunca ağır sporlar yapılmamalıdır.
Yapılan araştırmalar, iki işlem arasında sonuçlar bakımından çok ciddi farklılıklar olmadığını gösterir. Ancak obeziteye eşlik eden hastalıklar olması durumunda gastrik bypass yönteminin daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Tüp mide ve gastrik bypass yöntemlerinden hangisinin size uygun olduğuna hekim karar verir. Bu aşamada hekimin önerisine kulak vermeli ve uygun görülmeyen bir operasyon için ısrarcı olmamalısınız.